30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik

Onları depremin çilesinde ölümün kıskacında yoğurdu kader… Ölümün kenarından döndüler. Sevdiklerini toprağa verdiler…Evleri, dükkanları yıkıldı ancak umutları yıkıldı mı ? 6 Şubat'ta asrın felaketiyle karşı karşıya kalan Adıyaman Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa illerinde esnaf odaları başkanları esnaf ve sanatkarlar ile görüşen usta kalem Gazeteci-Yazar Fehmi Çalmuk Afetin Esnaflarını kaleme aldı. Neler yaşadılar, neler yaşıyorlar? Esnaf kredileri, devlet yardımları ne durumda ? Ağlayarak okuyup izleyeceğiniz Afetin Esnafları yazı dizisi ve videoları esnafhabertv.com ve youtube kanalında. Adıyaman'da yüzyılın afetini yaşayan esnaf, 'Afetin Esnafları' yazı dizisine konuştu.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik

GAP Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz da afet sonrası Adıyaman'da yaşanan toplumsal değişimi Esnafhabertv.com takipçilerine aktardı.

Esnafhabertv.com: Adıyaman'da felaket sonrası yaşanan toplumsal değişime siz ve meslektaşlarınız tanıklık etti. Gözlemlerinizi aktarır mısınız?

Zeynel Abidin Kıymaz: Birliğimizin merkezi Adıyaman’da kurulu, 2003 yılında cemiyetimizi kurduk. GAP bölgesindeki meslektaşlarımızın, gazetecilerin dayanışması, onların üye olduğu bir platform olarak kurduk, sonrasında Türkiye’mizin değişik bölgelerinden, illerinden üyeler, daha sonrada Azerbaycan başta olmak üzere, İran’dan, Avrupa’dan, Kosova’dan, Hollanda’dan üyelerimiz de oldu ve uluslararası bir kimliği olan cemiyetimizle, basın sektöründe gazeteci meslektaşlarımıza hizmet ediyoruz. Ayrıca GAP Olay ismiyle de 30 yılı aşkın bir süredir gazete çıkarıyorum. Halen yayınına devam ediyoruz. Sektörde bölgenin sesi, soluğu olmaya çalışıyoruz. Bu arada proje dahilinde esnaflarımızın Ahi Evran projesi çerçevesinde sorun ve problemlerini de bir nevi taşındığı, takip edildiği bir mecra oluyor basın. Basın, ilin, kentin sorularının ortaya çıkarılmasında, tartışılmasında, konuşulmasında, projelendirilmesinde, projenin takibinde ve sonuçlandırılmasında amme adına denetim yapan bir mekanizma. Basın güçlü olduğu zaman esnaf da güçlü oluyor bir nevi.

Esnafhabertv.com: Afet bilinci oluşmasında Ahilik geleneği nasıl bir rol oynuyor?

Zeynel Abidin Kıymaz: Ahilik geleneği bundan 30 yıl önce bilinç olarak daha gelişkindi. Bir usta çırak ilişkisi söz konusuydu. Sonrasında bu sistemde bir yozlaşma siz konusu oldu. Fakat bu afet esnafları, halkı, vatandaşı, apartmanda yaşayan komşuları kader arkadaşı yaptığı için birlikte olma bilincini geliştirdi.

İnsanlar komşularıyla aynı korkuları yaşadılar. Bir toplum, korkuları, sevinçleri birlikte paylaştığı zaman millet olma bilinci gelişiyor. Esnaflarımızla arasında da meslektaşlarını kurtarma, yakınlarını kurtarma çalışmalarında bir dayanışma içerisinde oldular. Hem de iş yerleri sektörel olarak aynı mahallede aynı caddede aynı sokakta olan insanlar, birbiriyle konuşmayan esnaflar bile birbirinin eşyasını kurtarma, enkazda kalmış arkadaşına, meslektaşına yardım edebilme hususunda bir dayanışma içerisine girildi.

Bu felaket toplumsal birlikteliği biraz pekiştirdi, millet olma bilincini geliştirdi. Çok kayıp verdik ama kazancımız da bu oldu. Birbirimizi sevmeye başladık, dayanışmanın zorunlu olduğunu fark ettik, eksik olanları tamamlama çabası içerisine girdik. Bir de millet olarak acıyı paylaşma adına aynı iş kollarından federasyonlar, esnaf oda başkanları, bu deprem bölgesindeki meslektaşlarına yardım edebilmek için buralara geldiler.

Çadırlar getirdiler, yemekhaneler, aşevleri kurdular. Vatandaşlara barınmaları ve gıda konusunda yardım ve destek verildi. O da bizim ulusal manada dayanışma gücümüzü arttırdı. Büyük millet olabilmenin göstergelerini yaşayarak hep öğrendik. Biz zaten 7 bin yıllık Türk milleti olarak dünya tarihinde var olabilmişsek, bu dayanışma bu sevgi bu millet olabilme bilinci, kederde, tasada, endişede, yoklukta, kıtlıkta bölüşebilme, beraber olma, dayanışma duygularının zirve yapmasıyla bizim güçlü, büyük millet olmamızın göstergesi oluyor.

Esnafhabertv.com: Peki bu afet sonrası esnafların finans süreci, istihdam alanında yaşadığı sorunlar nelerdi?

Zeynel Abidin Kıymaz: Şimdi Kosgeb’den kredi verilmesi, Esnaf kefaletten kredi verilmesi, bir kısım hibe verilmesi, evi ve iş yeri yıkılan esnafa ayrı bir destek sağlanması onların yaralarına bir nevi derman gibi.

Bunların kalıcı olarak sürdürülebilmesi, bölgeye yatırım için cazip olabilmesi için de bu bölgede
sigorta primlerinin daha düşük alınması, yatırım teşviklerinin geliştirilmesi lazım çünkü burada sosyal hayat zayıflayınca imkanları olan esnaf ve yatırımcıda yatırımlarını batıya çekme düşüncesi başlıyor.

Burayı cazip hale getirebilmek için de burada, deprem bölgesinde hem vergileri düşürmek lazım hem de deprem bölgesi dendiğinde 11 ilden bahsetmemek lazım. Deprem Hatay, Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş’ı vurdu. Kısmen de Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri olumsuz etkilendi. Şimdi böyle 1-2 bina yıkılmış her ili afet bölgesi içerisine aldığınız zaman esas yaralı illeri ihmal etmiş oluruz, onların sorununu küçültmüş oluruz, haksızlık etmiş oluruz.

Bu nedenle 11- 12 ili kapsayan afet bölgesi deyimi, bu 4 ile haksızlık oluyor. O zaman bu 11 ilden bahsediyorsak, bu kıyamet senaryosunu yaşamış Malatya, Hatay, Adıyaman, Maraş’a da başka isim koymamız lazım, buna da kıyamet bölgesi dememiz lazım, orası afet bölgesi sayılıyorsa burası da kıyamet bölgesi deyip ona göre teşvik ve destek sağlanması lazım. Diyelim ki Sivas, Bingöl, Diyarbakır’da 5-10 tane bina yıkılmış diye afet kapsamına alıp, dikkatleri 11 ile dağıtmak yerine esas yara almış hem ölüm kayıpları hem bina yıkımı açısından ağır yaralanmış bu 4 ili özel bir statüde değerlendirmek gerekiyor.

Şimdi bir de işin ilginç tarafı 30 kadar gazeteci meslektaşımız bu deprem bölgesinde vefat etmiş. 13’ü Adıyaman’da vefat etmiş. Biz sektör olarak ta ağır bir yara aldık bu afette.

Esnafhabertv.com: Peki bu yaşanan afet anında veya sonrasında sizi etkileyen bir anınız var mı?

Zeynel Abidin Kıymaz: Tabi şimdi Adıyaman’ın tarihi, turistik, ören yerlerinde de, mabetlerde de ağır tahribat söz konusu oldu. Adıyaman’ın önemli simgelerinden Ulu Camii vardı, 200 yıl önce bir depreme yakalanmış, onarım geçirmişti fakat bu depremde Ulu Camii yerle bir oldu. Yine böyle bir ulusal televizyon ekibi gelmişti. Beraber çekim yapıyorduk, yıkılan camilerin, tarihi mabetlerin  görüntülerini alıyorduk, orada canlı yayın söz konusuydu. Bir arkadaşım geldi, dedi ‘Zeynel bey geçmiş olsun, siz de kayıp var mı?’ Zaten bu soruyu sormak çok zor çünkü herkesin kaybı var. Adıyaman’da kayıpsız aile yok.

Resmi rakamlarda 8500-9000 civarında bir vefattan bahsediliyor ama ilk 2 gün hiç kayıt tutulmamış, herkes cesedini sırtına almış, motosikletin sepetine koymuş, el arabasına koymuş, arabasının motor kaputunun üzerine koymuş götürmüş köyüne, ilçesine, tarlasına nereye bulursa oraya defnetmiş ölülerini. O yüzden Adıyaman’daki bu kayıp rakamlarının çok sağlıklı olmadığı kanaatindeyim. Dedi, ‘Zeynel Bey siz de kayıp çok mu?’ 35 akrabamı kaybettim, teyzem, dayım, amcam, çocukları, torunları, dayımın çocukları. Dedi geçmiş olsun, başın sağ olsun. Dedim kardeş siz de bir kayıp var mı? bütün aile gitti dedi. 256 kişi öldük, 16 kişi kaldık. Ben dondum kaldım, benim 35 akrabam öldü şimdi utanıyorum söylemeye, böyle 400 akrabasını kaybeden var. Mesela bir milletvekilimiz, 21 yakın akrabasıyla kaldığı apartmanda öldü. Yani toplu olarak ölen aileler var.

Mesela 20 kişilik bir aile, 19 kişi ölmüş bir tane 8 yaşında çocuk kalmış. Elleri kesilen, kolları kesilen çocuklar, felç olanlar, bunun gibi Adıyaman uçaklarına bakın, her gelen uçakta 2-3 kişinin ya eli yok, ya ayağı yok, onlar dışarıda tedavi gören insanlar, tekrar Adıyaman’a yeni yeni geliyorlar. Bizim  Adıyaman’da ……. Diye söylediğimiz bir kesim söz konusu olacak, depremde elini, kolunu, ayağını uzuvlarını kaybetmiş, yardıma, ilgiye ve desteğe ihtiyaç duyan bir kesimde aramızda yaşıyor. Yalnız kalan, dul kalan, yetim kalan, öksüz kalan bir kesim var.

Evini, iş yerini kaybeden, aklını kaybeden, halen bu travmayı yaşayan, psikolojisi bozuk olan, özel ilgi ve desteğe her alanda ihtiyacı olan bir bölgede görev yapıyoruz. Biz de her şeye rağmen direniyoruz burada yaşamaya, görüyorsunuz 45-46 derece bir sıcaklık söz konusu, her taraf toz, her yerde enkaz kaldırılıyor. İnsan sağlığı açısından
tehlikeli olan bu ortamda direniyoruz ki bu kent ayağa kalksın. Ama 3 yıl sonra mı kalkar, 13 yıl sonra  mı kalkar bilmiyoruz ama biz kolayı seçip, kaçıp daha modern, sağlıklı yerlere taşınmayı tercih etmiyoruz, burada yaşamayı tercih ediyoruz, direniyoruz çünkü bu insanların hakkı var biz de, bu sorumlulukla buradayız yani.


Her şeyin başında, gelişmenin birinci basamağı ahlaktır. Parasal, istatiksel rakamlar sizi büyütmez, ahlaklı toplumlar büyür. Bu biz de genelde Kırşehir’de kutlanan Ahi Evran geleneğinin yaygınlaştırılması, ahlaklı toplum olma, ahlaklı esnaf olma, güvenilir, dürüst, çalışkan marka değerleri yaratabilme, bu prensiplere bağlı kalmakla sağlanacaktır. Toplumu büyüten parasal gücü değil, ahlak gücüdür. Japon toplumu üretimi ile gündemde ama esasında ahlakı ile gündemde olan bir toplum. O
da bize bir örnek temsil ediyor. Ahlakla dayanışma devam ettirilir ve sürdürülürse, yaraların sarılması da kolaylaşacaktır. Elinde olan olmayana verecektir, birbirimizle paylaşarak hayatı kolaylaştıracağız.

Sırt sırta, omuz omuza vereceğiz toplum olarak.Birlik töresi, afet bilinci, güvenli milleti güvenli devlet.

Bu röportaj   Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği bünyesindeki Ahi Enstitüsü; İçişleri Bakanlığı Sivil toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile yürüttüğü “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Millet, Güvenli Devlet” başlıklılar projesi kapsamında 6 Şubat’ta depremi ve daha sonra sel felaketiyle karşı karşıya kalan Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya illerinde esnaf odaları başkanları esnaf ve sanatkarlar ile çekilen filmlerden derlenerek yayınlanmaktadır. 

 

30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik
30 Gazeteci arkadaşımızı Depremde Kaybettik

Bakmadan Geçme